Kinderdijk-Elshout'taki değirmen ağı, 1997 yılında dünya mirasları listesine alındı.
Hollanda, "değirmenler diyarı" olarak biliniyor. Yerkürenin batı rüzgâr şeridinde bulunan ve Atlantik Okyunusu kıyısında tipik bir deniz iklimine sahip olan Hollanda, rüzgâr enerjisini bol bol değerlendirme imkânına sahip.
Hollanda'daki ilk değirmenler Almanya'dan ithal edilmiş. Başlangıçta, değirmenler yalnız tahıl öğütmekte kullanılmış. 16. ve 17. yüzyıllar arasında değirmen, Hollanda ekonomisi için özel bir anlam taşımaya başlamış. Hollanda'nın dünya ticaretinde önemli yer tutan çeşitli ham maddeleri, işlenmek üzere su kanallarıyla değirmenlere gönderilmiş. Bu ham maddeler arasında Kuzey Avrupa ülkeleri ve Baltık Denizi kıyısındaki ülkelerin odunları ve Almanya'nın keten tohumunun yanı sıra, Hindistan ve Güneydoğu Asya'dan gelen tarçın ve biber yer almış.
Değirmenler, Hollanda'daki Delta Projesi'nin gerçekleştirilmesinde de büyük rol oynamış. Hollanda'daki değirmenlerden en büyüğünün yüksekliği, birkaç katlı binaya yaklaşıyor. Rüzgâra dayanarak çalışan değirmenler hiçbir kirlilik yaratmamalarından ötürü, Hollanda halkı tarafından günümüze kadar kullanılmış. Şu an Hollanda'da 2 binden fazla değirmen bulunuyor.
Değirmenleri çok seven Hollandalılar, halk şarkıları ve atasözlerinde de değirmenlerden övgüyle bahsediyor. Ülkede değirmenler özenle süsleniyor. Bayramlar sırasında, değirmenlere çelenk konularak milli bayrak ve kartondan yapılmış güneş ve yıldızlar asılıyor.
Hollanda'nın Kinderdijk-Elshout kasabası da, ülkenin özgün manzaralarından birini oluşturuyor. Dünyada hiçbir yer, Kinderdijk-Elshout'tan daha fazla değirmene sahip değil. Bu kasaba değirmen kurmaya 18. yüzyılda başlamış. Değirmenler günümüze kadar iyi bir şekilde korunmuş. Dünya Mirasları Komitesi'nin bu kasabayı Dünya Mirasları Listesi'ne almasının nedeni, Kinderdijk-Elshout'taki değirmenlerin oluşturduğu manzaranın, insan elinin yarattığı seçkin bir yapıt olarak, insanlığın yaratıcılığını göstermesi...
0 yorum:
Yorum Gönder