HİNDİSTANI GEZELİM

HİNDİSTANYüzölçümü : 3.287.590 km²Nüfus : 850.067.000Başkent : Yeni DelhiÖnemli Şehirler : Yeni Delhi, Kalküta, Bombay, Madras, Bangalor, Haydarabad, Ahmedebad, Kanpur, Pune, Nagpur.Yeri : Nepal, Pakistan, Keşmir, Bangladeş ile sınırdır.Dil : Hindu dili (14 dil, 800lehçe)Din : Hindu dini, İslam, Hıristiyanlık, Buddhacılık.Para birimi : RupiÖnemli coğrafi yerler : Himalaya dağları, İndus-Ganj ovası, Dekkan yaylası, Sivalik dağları, Ganj ırmağı, Brahmaputra ırmağı, Bengal körfezi, İndus ırmağı, Aravalli, Vindhya, Satpura, Maikal ve Ajanta dağları. CHANDIGARH ŞEHRİ (1955 Hindistan)Başkentten Great Trunk Yolu boyunca 257 km mesafededir.
TAÇ MAHAL (1652-1654 Hindistan)Agra'daki Jumma Nehri'nin yanında, Utar Pradesh eyaletinde, Agra Delhi'den 193 km uzaklıkta. 1631’de Hindistan'ın Moğol imparatorunun karısı 14. çocuğunu dünyaya getirirken öldü. 36 yaşındaydı ve 18 yıldır evliydi. Kocası Şah Jehan, sadece çok sevdiği karısını değil, açıkgöz bir siyasi danışmanını da kaybetmişti. 2 yıl boyunca yas tuttuğu söylenir (Bir veriye göre, saçları acıdan bembeyaz olmuştu). Karısının anısına değer, dünyada bir eşi daha olmayan bir mezar yaptıracağına yemin etmişti. Başarısız olduğunu çok az kişi iddia edebilir. Arjumand Banu, Mümtaz Mahal (Sarayın Seçilmişi) diye de bilinir, anısına isminin bir kısaltması olan etkileyici bir binaya sahip oldu: Taç Mahal.Bu binayı tanımlamada o kadar çok sıfat kullanıldı ki, burayı ziyaret edenler hayal kırıklığına uğramaktan korkar. Etrafta dolaşan fotoğraflardan aşina olunan silueti her yerde karşımıza çıkıyor -bir restoranın amblemi, turşu ya da baharat imalatçılarının markası olarak, birinin Hindistan'ı tanımlamada kullandığı ilk belirgin sembol. Yine de hayal kırıklığına uğrayana pek rastlanmıyor. Taç Mahal, defalarca görülse de hâlâ insanı şaşırtabilir. Bunun nedeni biraz da günün saatine göre ışıkla beraber binanın karakterinin de değişmesi. Bir mezar olsa da, binada o beklenen soğuk anıtsallık yok; aksine cennet ve dünya arasında gidip geliyor - orantısı, takdire değer simetrisi, etrafını saran bahçeler ve sudaki yansıması birleşerek, ziyaretçileri kifayetsiz bırakacak bir manzara oluşturuyor.20 bin kişinin yapımında çalıştığı Taç Mahal'in tamamlanması 22 yıl sürdü.
Kaynak:Netten

FRANSA-FRANSA


Fransa ve Türkiye ilişkileri yüzlerce yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde Fransa Osmanlı Devleti'ni diğer Batı Avrupa ülkelerine karşı bir tür dengeleyici olarak görmüş ve işbirliği yapmıştır.


Fransız Devrimi'nden sonra diğer etnik gruplar gibi Türkler de milliyetçilik anlayışlarını Osmanlı'nın klasik millet anlayışından ırk temelli anlayışa doğru çevirmişlerdir. 19. yüzyıl boyunca Osmanlı aydınının laikleşmesi sürecinde de Fransa önemli bir ilham kaynağı olmuştur. Osmanlı siyasi gelenekler açısından da Fransa'nın devrim, terör ve sonrası döneminde fazlasıyla etkilenmiştir.


I. Dünya Savaşı'nda iki taraf farklı cephelerde savaşmışlar ve Osmanlı'nın yenilmesiyle birlikte Anadolu'yu işgal edenlere Fransa da katılmıştır. O ana kadar azınlıkları çıkarları doğrultusunda destekleyen Paris, bundan sonra bu siyasetini gizleme gereği dahi duymayacaktır. Özellikle Kilikya ve Güneydoğu bölgelerinde Ermeni destekçilerinin katliamlar yapmasına da göz yuman Fransa'nın bu tavrı Anadolu topraklarında kan davalarına yol açmıştır.Ancak Mustafa Kemal Önderliği'ndeki Türk orduları Fransızları ve Müttefiklerini en kısa zamanda Anadolu topraklarından atmış ve Tükiye Cumhuriyetini kurmuştur.(1923)


kaynak:vikipedi

BİREZİLYA'DA OLMAK VARDI


Brezilya (República Federativa do Brasil), Güney Amerika'da yer alan, kıtanın en büyük ve en kalabalık ülkesidir. Uzun bir Atlas Okyanusu kıyısı vardır. Komşuları, güneyden kuzeye: Uruguay, Arjantin, Paraguay, Bolivya, Peru, Kolombiya, Venezuella, Guyana, Surinam, Fransız Guyanası'dır. (Ekvador ve Şili hariç tüm Güney Amerika ülkeleriyle komşudur.)


Brezilya Bayrağında sarı, topraklarından bol miktarda çıkartılan altını, mavi denizi ve yeşil, ormanları temsil eder.


1500 yılında Portekizli denizci Pedro Alvares Cabral tarafından keşfedilen Brezilya, önce bir Portekiz kolonisi iken 1822 yılında bağımsızlık ilanından sonra Brezilya İmparatorluğu ve 1889 yılında başkanlık sistemiyle yönetilen Brezilya Federe Cumhuriyeti şekline dönüştü.


Resmî dili Portekizce olan Brezilya’da başkan, milletvekilleri, senatörler, valiler, belediye başkanları, eyalet ve şehir meclisleri üyeleri dört senede bir yapılan seçimlerle belirlenir. 110 milyon seçmenin katıldığı 2002 yılı seçimlerinde tüm bölgelerde elektronik seçim sandıkları kullanılmıştır.

PİSA KULESİ


Pisa Kulesi, İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.


Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.


Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.


Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.


Galilei'nin, bütün cisimlerin aynı hızla ve aynı fizik kanununa uyarak düştüklerini farklı ağırlıklardaki iki top güllesini bu kuleden aşağı bırakarak gözlemlediği iddia edilmiştir. Bilginin kaynağı Galilei'nin bir öğrencisi olmasına rağmen bu iddia geniş çevrelerce bir efsane olarak kabul edilir.


Kule 1990-2001 yılları arasında onarım için kapalı tutulmuştur.


Bulunduğu zemindeki çökme nedeniyle yıkılma aşamasına gelen İtalya’nın ünlü Pisa Kulesi, 20 milyon sterlinlik projeyle kurtarıldı. Birkaç yıl içinde yıkılacağı uyarısında bulunulan kule, proje kapsamında yapılan 45 cm’lik bir düzleştirme çalışmasıyla eski haline getirildi.


KAYNAK:VİKİPEDİ

MADRİD'te TATİL BİRBAŞKADIR!

Madrid ' i 10.yüzyılda Magerit adıyla bir Müslüman Merkezi olarak görürüz.16.yüzyılda şehir İspanyol İmparatorluğu'nun başkenti olur. Burası 17.yüzyılda Cervantes, Lope de Vega ve Calderon gibi yazarlarınyaşadığı bir entelektüeller kenti haline gelmiştir. 18.yüzyılda kültür hayatı en üst seviyededir. 1808-1813 yılları arasındaNapolyon tarafından ele geçirilen Madrid, yönetimin tekrar İspanya'ya geçmesinin ardından 20.yüzyıla kadar toparlanamamıştır.1931 yılında kurulmaya çalışılan demokratik rejim 1936 -1939 yılları arasında iç savaşla kesintiye uğramıştır.( Hemingway ' in " For whom the bell tolls " - Çanlar kimin için çalıyor - eseri bu iç savaşı anlatır. )İspanya bugün 2.Dünya savaşı sonrası kurulan monarşik sistemle idare olunmaktadır.

Madrid geniş bir ambians içinde harika restoranlarla dolu... Madridliler için "yabancı" yemek Valencia, Galicia veya Bask mutfağı anlamına gelir. Çünkü, kendi mutfakları başka bir ülkenin yemeklerine ihtiyaç duymayacak kadar geniş. Madrid'de geçmişte dünya mutfaklarından pek çok restoran olmasına rağmen pek azı açık kalabilmiştir.Genellikle kahvaltı saatleri 07.00-10.00, öğlen yemeği saatleri 13.30-16.00, akşam yemeği saatleri ise 21.00 - gece yarısıdır. Çoğu Madridli için akşam yemeği saati 22.30 civarıda başlar.Çoğu kafe ve restoranın kapısında hükümet tarafından belirlenmiş değerleri bulunur. Özellikle hafta sonları öğlen ve akşam yemeği rezervasyonunuzu yapmanızı öneririz. Çok iyi restoranlar, müşterilerin resmi kıyafet giymesini ister.

Kaynak:Seyahat

T0KY0 GÖRÜLMEYE DEĞER !



BAŞKENT: TOKYO

Tokyo'da çok fazla Japon kültürünü bulabilmeniz mümkün değil! Japon kültürünün incelikleri dışında, gelişmiş bir teknoloji, ucu bucağı belli olmayan ulaşım olanakları, koşuşturan insanlar ve gökdelenlerle karşılaşacaksınız Tokyo'da...
Ancak bu kadar yoğun yaşanan teknolojik hayatın içinde şunu unutmayon ki! "Japonya güzelliklerini çok fazla saklayabilen bir ülke değildir" ne kadar teknoloji gelişse de tapınaklarının güzelliklerini saklayamıyorlar. Tokyo'da çok sayıda müze, tapınak ve galeriyi gezebilir, Shinjuku'de eğlenebilir, Yurakucho da alışveriş yapabilir, Asakusa da bulunan “Kannon Tapınağını” ziyaret edebilirsiniz.
Tokyo'da ışıklardan, ihtişamdan, teknolojiden ve Japonya'yı Japonya yapan otantik yapısından büyülenmek için, Yokohama ile Tokyo'yu birbirine bağlayan köprüyü özellikle gece görmelisiniz.

PEKİN




Pekin, Beijing ya da Peking. Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkentidir. Ülkenin kuzeyinde yer alır.
Pekin, Çin'in gelişmesinde her zaman büyük rol oynadı. Diğer şehirlerden ve diğer ülkelerden çoğu insan Pekin'e daha iyi şartlara sahip iş fırsatları aramak için geldi.
Pekin, Jin hanedanlığı'ndan bu yana Yuan, Ming ve Qing hanedanlıklarında başkentlik yaptı. Bir çok tarihi esere sahip: Yaz sarayı,Gök tapınağı , Yeşil duvar.
Pekin'in anlamı Çince'de kuzeydeki başkent anlamına gelir. Bir zamanlar Ming hanedanlığı döneminde güneyde başkentlik yapan Nanjing'e karşılık bu isim verildi.
Çin'in merkezi M.Ö. birinci milenyumda kuruldu.




Sydney

Dünyanın en büyük doğal limanı, eğlencenin kalbinin attığı yer, okyanusun eşsiz ihtişamı ve karşınızda SYDNEY…
Uçuş süresi: Aktarmalı 17-24 saatPara Birimi: Avustralya DolarıSaat farkı: Doğusu 5 saat, batısı 7 saat ileriResmi dil: İngilizceVize: Gerekiyor
Sydney’i gezmek için en güzel mevsim Sonbahar mevsimidir. Muhteşem deneyimleri ve en güzel zamanları Sydney’de bu mevsimde geçirebilirsiniz. Avustralya’nın sonbaharı 1 Mart’ta başlar ve 31 Mayıs’ta son bulur. Sonbahar deyince sakın korkmayın çünkü Sydney’de o mevsimde beach’lerin en güzel haliyle karşılaşacaksınız. Yürüyüş turları yapacaksınız. Royal Botanik Bahçesi, Hyde Park, Chinatown’da gönlünüzce gezebileceksiniz.
Aborjinler tarafından yaklaşık 30 bin yıl önce kurulduğu söylenir. Önceleri sömürgelerin yaşadığı bir yerken, altın madenlerinin 19. yy’da keşfedilmesi ile büyük göçler alarak, bügünkü durumunun temelleri atılmıştır. Sanayileşme ile birlikte büyük gelişme gösteren şehir, Avsutralya’nın başkenti olmamasına rağmen büyük ilgi çekiyor. Kozmopolit bir nüfus yapısına sahip olan Sydney’de turizm oldukça ilerlemiştir.

VENEDİK GEZMELİ GÖRMELİ!


Grand kanal (Büyük Kanal) Venedik'e geldiğinizde öncelikli olarak görmeniz gereken, Venedik'in ana caddesidir. Venedik'in karaya bağlandığı noktadan kalkan gondola birine bindiğinizde sizi, bu harika caddeden sürprizlerle dolu bir rüyaya taşıyacaktır. Evet, Grand kanal'da suların üzerinde süzülürken aklınızdan sıkça geçecek bir sorudur bu, acaba rüyada mıyım? Vapurunuz ilerledikçe ne tarafa bakacağınızı şaşırırsınız; bu durumda en iyisi bir gidiş bir de yukarı dönüş turu yapmaktır ki hiçbir şeyi kaçırmayasınız. Öncelikle, Venedik'in kendine has ev mimarisi sizi gülümsetir. Hepsi birbirinden güzel renklere boyanmış suların içinde yüzyıllardır solmayan çiçekler gibidirler ve sanki bunun farkındaymış gibi hepsinin cam içlerinde yine rengârenk çiçekler sizi karşılar. Bir an duraksarsınız bu evlerin kapılarının suya açıldığını fark edince Grand kanal'dan turunuza devam ederken buraya açılan küçük kanalcıkları görürsünüz, bazıları sadece gondolların girebileceği genişliktedir

                 ROMA



Merkez Roma


1861 yılından beri bir birleşik devlet olan İtalya, bir zamanlar, konuştukları ortak yabancı dil olan italyancayı kullanan insanlar sayesinde yarımadada ortaya çıkan coğrafik bir terimdi.

Tarih boyunca, Etrüsk, Yunan ve Latin uygarlıklarının yeşerdiği yer bugün İtalya olarak tanımlanmaktadır. Daha sonraları Roma'lılar tarafından ele geçirilecek olan Orta İtalya'da Etrüskler büyük bir İmparatorluk kuraken, M.Ö. 8. yüzyılda Yunanlılar, Sicilya ve Güney İtalya'da kolonilerini kurmaya başlamıştır. Efsanelere gore Roma kenti M.Ö. 753 yılında kurulmuş, yapılan sürekli savaşlar sonucunda sınırlarını İngiltere'den Sahara Çölüne ve İspanya'dan Kafkaslara kadar yaymışlardır.


5. Yüzyılda İtalya yabancılara boyun eğer (Barbar İstilaları). Roma'nın Vizigotlar tafından işgal edilmesinin ardından, bir Germen savaşçısı olan Odoacer, kendisini İmparator ilan ederek Batı İmparatorluğuna son verir.  800 yılına kadar süren bu Ostrogotlar ve Lombartlar hükümdarlığı, (Carlo Magno) Charlemagne'ın İmparator olarak seçilmesi ve Kutsal Roma İmparatorluğu'nun kurulması ile son bulur.

VİYANA


Viyana (Almanca: Wien, Osmanlıca: Beç) Avusturya'nın başkenti ve en büyük şehri, aynı zamanda ülkenin 9 eyaletinden yüzölçümü bakımından en küçüğü. Yaklaşık 1.650.000 nüfusuyla ülkenin en kalabalık kentidir, çevre ilçeleriyle birlikte Viyana'da yaklaşık iki milyon insan yaşar, ki bu da Avusturya nüfusunun yaklaşık dörtte biridir. Nüfus bakımından Viyana Avrupa Birliği'nin en büyük onuncu kentidir. Birleşmiş Milletler bürosuyla Viyana Birleşmiş Milletlerin dört resmi merkez temsilciliğinden birine sahiptir. Kentte bulunan diğer önemli uluslararası kuruluşlar OPEC, AGİT ve Uluslararası Atom Enerjisi Örgütü'dür (IAEO).


Yüzyıllar boyu Habsburg hanedanının yerleşim yeri olan kent, bu süre boyunca Avrupa'nın kültürel ve politik merkezlerinden biri haline gelmiştir. Kent Londra, New York ve Paris'ten sonra iki milyon nüfusuyla dünyanın en büyük dördüncü kentiyken, Birinci Dünya Savaşı sonrasında nüfusunun dörtte birini kaybetmiştir. Hala daha Habsburg hanedanının izlerini taşıyan eski kent merkezi ve Schönbrunn Sarayı Avusturya devletinin başvurusu üzerine UNESCO tarafından dünya kültür mirası olarak kabul edilmiştir. Viyana'nın sembolü olan St. Stephan Katedrali şehrin merkezinde bulunur.

AMSTERDAM





Amsterdam


Amsterdam Hollanda'nın başkentidir ama hükümeti barındırmaz, yani idari başkent değildir.


12. Yüzyıl'da Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulan Amsterdam, bugün Hollanda'nın kişi sayısı bakımından en büyük, kültürel ve parasal yönden de en önemli kentidir. Kentte 2005 sayımına göre 742,209 kişi yaşasa da, bu sayı çevresiyle birlikte 1,5 milyonu bulur.


Özellikle Amsterdam'da bulunan Dam Meydanı çok meşhurdur ve dünyanın bir çok yerinden ziyaretçi akınına uğrayan bir yerdir.


Amsterdam, çoğunlukla 17. yüzyıldan kalma yapılarıyla, Avrupa'daki en tarihsel kent dokularından birini barındırır. Kentin eski bölümü iç içe geçmiş ay biçimindeki kanallardan oluşur. Bu kanalların iki yakasındaki tarihsel evlerin bir bölümü bugün ev olarak, gerisi de kamu ya da özel işyeri olarak kullanılır. Kanallar zamanında ülkeyi korumak için yapılmıştır. Kanalların üzerinde de yüzen evler

BERLİN

Brandenburg Kapısı


Kenti ikiye bölen Spree Nehri'nin, iki kıyısında, Cölln ve Berlin adlı iki balıkçı köyü olarak bölünmüş bir halde iken ilk kez 1307 yılında birleşti. Brandenburg'un (sonra Prusya'nın) başkentiydi. 18. yüzyıla kadar o kadar mühim bir şehir değildi. Ancak Prusya'nın güçlenmesi sürecinde kuzey Almanya, sonra Avrupa'nn bir siyasi, iktisadi ve kültürel merkezi oldu. 1871 yılında Alman İmaparatorluğu'na bağlandı, Hitler zamanında harabeye döndü, müttefik devletler tarafından işgal edildi.



İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra şehir Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye ayrılmıştır. Kentin imparatorluk merkezi Mitte'de doğuda kaldı. Berlin'i inşa eden mimar Karl Friederich Schinkel'in tasarladığı binalar, büyükelçilikler, saraylar, müzeler hep o tarafta kaldı. Türkiye'den çalınan Bergama Sunağı'nın sergilendiği dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Bergama Müzesi , Cölln ile Berlin'i birleştiren anlaşmanın yapıldığı St. Nicholas Kilisesi de Doğu Berlin'de kaldı. Kent tekrar birleştiğinde Berlin her şeyin çiftine sahip oldu. İki parlamento binası, iki büyük üniversite, iki büyük havaalanı, iki kent merkezi ve iki Mısır müzesi




DUBAİ

Mina-alsalam

Mina-alsalam

Dubai (Arapça'da دبيّ), Arap Yarımadası'ndaki yedi tane Arap Emirlikleri'nden biri olan emirlik, bazen kendi emirliğinden "Dubai Kenti" olarak ayırt edilir.


1990'lar sonrası uygulanan politikalar sonucunda ve Hong Kong'un Çin'e devredilmesi ile sonrası bölgenin ticaret başkenti olma yolunda ilerleyen 2000'li yıllar ile de büyük projeler ile dünyaya adını duyuran şehir şu an bölgenin en önemli ticaret ve turizm başkentidir.


Birleşik Arap Emirliğinin en büyük ikinci emirliği olmasına rağmen en lüks ve en modern olanıdır. Son 20 yılda bu topraklardan petrol çıkarılmaya başlamasıyla Dubai'nin yapısı değişmeye başlar. Şehrin her yerinde gökdelenlere rastlamak mümkündür.


Şehrin başlıca bölgeleri ise Jumeriah ve Deira'dır. Şehir dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biridir. Şehirde lüks oteller bulunmaktadır ve dünyanın en ünlü şarkıcıları şehirde konser vermektedir. Şehirde 'Dünya'nın En Yüksek Binası Burj Dubai yapılmıştır. (818 metre)

PARİS


Paris, Fransa'nın başkenti ve Île-de-France bölgesinin merkezidir ve Seine nehri'nin üzerine kurulmuştur. Tüm dünyada anıtları, sanatsal ve kültürel yaşamı ile tanınmış (bilinen) olan Paris aynı zamanda dünya tarihinde önemli bir şehir (kent) olmakla birlikte, başlıca ekonomik ve politik merkezler arasında yer almakta ve uluslararası taşımacılığın geçiş noktalarından birini oluşturmaktadır. Moda ve lüksün dünya başkentidir ve "Işık Şehir" (Ville de Lumière) diye de anılmaktadır (bilinmektedir.)

2004 yılında Paris şehir sınırları içindeki nüfusun 2.153.600 kişi olduğu INSEE (Institut national de la statistique et des études économiques - Ulusal istatistik ve ekonomik çalışmalar enstitüsü) tarafından tahmin edilmektedir. [1] 20. yy.'da şehir sınırlarının dışına taşarak büyümüş ve banliyöleriyle birlikte 2007'da 12,1 milyonluk nüfusa ulaşmıştır. [2]. Paris şehrinin özlü sözü Latince "Fluctuat nec mergitur" yani "Sallanır ama batmaz" (Fransızca:« Il est battu par les flots sans être submergé »). Şehrin armasındaki "Scilicet" yani gemiyi anlatmak için kullanılır. Bu gemi Ortaçağ'da şehri yöneten güçlü "Gemiciler" (Nautes) ya da "Su tüccarları"nın kurduğu birliği sembolize eder. Şehrin koruyucusu, 5. yy.'da Attila'yı şehri yıkmaması için ikna ettiğine inanılan Azize Geneviève'dir

MOSKOVA



Dünyada milyonlarca insanın yaşadığı ve yaşabileceği,muazzam büyüklükte ( ve dolayısıyla kosmopolitan )sayısız şehir vardır. Ne ki, bu büyük metropoller arasında kentsel yapısını, kendi kimliğini koruyan pek fazla şehir sayamayız. Kanımızca Moskova, bu tür şehirler arasına girebilir. 12. yüzyılda küçücük bir kasaba olan Moskova bugün 850 yıllık tarihiyle birlikte Avrupa'nın en büyük şehirlerinden biridir. Başkent oluşu 15. yy Çar 3.Ivan dönemine rast gelir. Dönemin en ünlü yapıtları Kremlin Sarayı, Novodevichy, Donskoy, Danilovsky, Simonov, Novospassky, Andronnikov bu devirde inşa edilmiştir. 18. yüzyılda I. Peter'in hükümdarlığı sırasında, Moskova şehri bilim ve sanatta büyük ilerlemeler kaydetmiştir. 1755'te Moskova üniversitesi açılmış ve 1703 te ilk gazete olan Vedomosti çıkartılmıştır. 19. yy' da Moskova, ekonominin, hükümet ve politikanın merkezi haline geliyor. Hatta ünlü Napolyon bile Moskova için şöyle demiştir : ''Eğer Kiev'i alırsam Rusya'nın ayaklarını fethetmiş olurum, eğer St. Peterburg'u alırsam Rusya'yı başından fethetmiş olurum ama eğer Moskova'yı alırsam Rusya'yı kalbinden fethetmiş olurum.''
Rusya'nın tarihini anlatmaya sayfalar yetmiyor aslında fakat birkaç ana başlık vermek gerekirse; Rusya'da yaşanan gelişmeleri 4 ana başlık altında toplayabiliriz. Birincisi 1500-1800 yılları arasında Rus Çarı Ivan'ın döneminde Ruslar'ın Karadeniz de dahil olmak üzere Kafkaslar ve Hazar bölgesinde hakimiyet sağlamak üzere izledikleri politika ve siyasi gelişmeler.
1800-1917 yılları arasında ortaya çıkan Slavizm görüşü. Bu görüş Balkanlar'da yaşayan tüm Slovak'ları aynı çatı altında toplamayı ön görüyordu.
1917-1991 yılları arasında Kapitalizme karşı öne sürülmüş bir alternatif olarak ortaya çıkan Komünist dönem söz konusudur. Rusya, bu dönemde büyük dünya hakimiyetini bir ideolojinin, yani komünizmin bayrağı altında sürdürme çabasına girmiştir.
Dördüncü aşama ise 1980'li yılların ortalarında başlıyor. Yeniden yapılanma, açıklık politikası ve ardından SSCB'nin dağılması ve yerini bugünkü Rusya'ya bırakması. 2001 yılı itibariyle Rusya 47 yaşında, Almanca bilen, Doğu Almanya'da KGB adına çalışmış, genç başbakanıyla yeni bir portre çiziyor. Putin Rusya'ya ve Rus halkına onurunu geri veren kişi olarak algılanıyor. Birinci önceliği, demokrasi ve pazar ekonomisi değil; yolsuzluklarla ve mafyayla savaşmak. Yeni bir hukuk düzeni kurmak.